Kimyasal Peeling Nedir?

Kimyasal peeling işlemi, ciltte meydana gelen çeşitli problemlerin giderilmesine yardımcı olan bir estetik cerrahi yöntemdir. Cildin üst katmanlarını soyarak cilt yüzeyini pürüzsüzleştirir ve cildi yeniler.
Kimyasal peeling işlemi, özellikle akne, leke, sivilce izleri, kırışıklıklar ve güneş hasarı gibi cilt problemlerinin çözümünde kullanılan bir yöntemdir. Uygun bir şekilde uygulandığı takdirde, cildin doğal yapısını korur, ciltteki çeşitli ton farklılıklarını giderir ve ciltteki gözenekleri sıkılaştırarak canlı ve sağlıklı bir cilt görünümü sağlar.
Bu işlem, cildin soyulması sonucu ortaya çıkan hassasiyet nedeniyle rahatsızlık verici olabilir. Ancak işlem sonrası cildin yenilenmesi ile sonuçlanır ve sonrasında cilt daha canlı, daha parlak ve sağlıklı bir görünüme sahip olur.
Kimyasal peeling işlemi, cildin görünümünü yenilemek ve lekeleri azaltmak için yapılan bir estetik cerrahi işlemidir. Kimyasal peeling çeşitleri, peeling işlemi sırasında kullanılan asitlerin yoğunluğuna ve uygulama süresine göre farklılık gösterir. Hafif, orta ve derin olmak üzere 3 çeşit kimyasal peeling işlemi bulunmaktadır.
Hafif kimyasal peeling, sadece cildin üst katmanını soyar ve cilt yüzeyini pürüzsüzleştirir. Bu peeling işlemi sonrasında ciltte bir miktar kızarıklık ve hassasiyet oluşabilir. Hafif kimyasal peeling işlemi, ciltteki güneş hasarını azaltmaya ve cilt tonunu düzeltmeye yardımcı olur.
Glikolik asit peelingi, hafif kimyasal peeling işleminin en popüler çeşididir. Glikolik asit ciltteki ölü hücreleri temizler ve cildin nem dengesini sağlar. Glikolik asit peelingi, ciltteki ince çizgilerin azalmasına ve cildin canlanmasına yardımcı olur.
Laktik asit peelingi, hassas ciltler için uygundur ve nemlendirme özelliği vardır. Laktik asit cildin nem dengesini korur ve cildin parlaklığını arttırır. Bu peeling işlemi, ciltteki lekeleri azaltmaya ve cildin sıkılığını arttırmaya yardımcı olur.
Orta kimyasal peeling, cildin orta katmanlarını soyar ve sivilce lekeleri gibi hafif lekeleri giderir. Bu peeling işlemi sonrasında cildin birkaç gün boyunca kızarık ve hassas olması normaldir.
Trikloroasetik asit peelingi, orta kimyasal peeling işleminin en yaygın çeşididir. Trikloroasetik asit cildin üst katmanlarını soyar ve cilt yüzeyinin daha pürüzsüz ve canlı olmasını sağlar. Bu peeling işlemi, ciltteki lekeleri ve kırışıklıkları azaltmaya yardımcı olur.
Derin kimyasal peeling, cildin en derin katmanlarını soyar ve derin kırışıklıkları ve yara izlerini giderir. Bu peeling işlemi sonrasında cilt birkaç gün boyunca kızarık ve hassas olabilir. Derin kimyasal peeling işlemi, cildin sarkmasını azaltmaya ve cildi gençleştirmeye yardımcı olur.
Hafif kimyasal peeling, yüzeyel bir işlem olarak düşünülebilir. Sadece cildin üst katmanlarını soyarak, daha taze ve pürüzsüz bir cilt yüzeyi oluşmasını sağlar. Bu işlemde kullanılan asitlerin yoğunluğu daha azdır ve uygulama süresi kısadır. Dolayısıyla ciltte herhangi bir tahriş veya kabuklanma meydana gelmez.
Bu yöntem, cildinde hafif lekeleri olan, güneş ışınlarına maruz kalmış ve sık sık siyah nokta oluşumu yaşayan kişilere önerilir. Bu işlem sonrasında, cilt daha taze, parlak ve pürüzsüz bir görünüme sahip olur.
Hafif kimyasal peelingin en popüler türü, glikolik asit peelingidir. Cildi nemlendirir ve tonunu eşitler. Ayrıca düzensiz cilt tonunu da giderir. Laktik asit peelingi ise hassas ciltler için uygundur ve nemlendirme özelliği vardır.
Glikolik asit peelingi, kimyasal peeling işlemi içinde en popüler yöntemlerden biridir. Bu yöntem, hafif kimyasal peeling işlemi yaparak cildi yeniler. Glikolik asit, meyve asitleri ailesinde yer alan anorganik bir bileşiktir ve şeker kamışı, pancar ve üzümde doğal olarak bulunur.
Glikolik asit peelingi, ciltteki ölü deri hücrelerini soyarak, gözeneklerin açılmasını sağlar ve ciltteki tıkanıklıkların giderilmesine yardımcı olur. Aynı zamanda cilde nem sağlayarak, ciltteki lekelerin azalmasına yardımcı olur ve cilde canlılık kazandırır.
İşlem sırasında, öncelikle cildiniz temizlenir ve ardından glikolik asit solüsyonu cilde uygulanır. Solüsyon, belirlenen süre boyunca cilde bırakılır ve ardından suyla temizlenir. Herhangi bir acı veya ağrı hissi genellikle yaşanmaz ve işlem sonrası kişi normal aktivitelerine hemen geri dönebilir.
Laktik asit peelingi, hassas ciltler için uygun olan bir kimyasal peeling çeşididir. Laktik asit, süt şekeri olarak da bilinir ve cildi soyarak ölü hücrelerden arındırır. Aynı zamanda ciltteki nem dengesini korur ve nemlendirme özelliği bulunur.
Laktik asit peelingi, hafif bir kimyasal peeling işlemidir ve genellikle göz çevresi gibi hassas bölgelerde kullanımı uygundur. İşlem sonrasında cilt daha aydınlık, pürüzsüz ve nemli bir görünüme sahip olur.
Laktik asit peelingi işlemi, düzenli olarak uygulandığında cildin kolajen üretimini arttırarak cildi daha genç ve sağlıklı bir görünüme kavuşturur. Ancak, kimyasal peeling işlemi sonrasında cildin güneşe maruz kalmaması ve nemlendirici kullanımının ihmal edilmemesi önemlidir.
Orta kimyasal peeling, hafif ve derin işlemler arasında yer alan bir estetik cerrahi işlemidir. Cildin orta katmanlarını soyarak, sivilce lekeleri gibi hafif lekeleri gidermek için tercih edilir. Bu yöntemde kullanılan kimyasal solüsyon miktarı, derin peeling işleminden daha yüksektir ancak derin katmanlar soyulmaz.
Orta kimyasal peeling işlemi öncesinde, cilt temizlenir ve yağdan arındırılır. Kimyasal solüsyon, cilde uygulanır ve belirli bir süre bekletilir. Sonrasında solüsyon ciltten temizlenir ve cilt yatıştırıcı bir krem uygulanır.
Orta Kimyasal Peeling Yöntemleri | Avantajları | Dezavantajları |
---|---|---|
Trikloroasetik Asit Peelingi | Ciltteki renk eşitsizliklerini azaltır, güneş hasarını azaltır | Ciltte kabuklanma, kızarıklık ve şişme olabilir |
Glycolic Asit Peelingi | Ciltteki akne izlerini hafifletir, gözenekleri küçültür | Ciltte hassasiyet, kaşıntı ve yanma olabilir |
Orta kimyasal peeling işlemi sonrası ciltte hafif kızarıklık, soyulma ve kabuklanma gibi yan etkiler görülebilir. Bu etkiler genellikle 2-3 hafta içinde ortadan kalkar. İşlem sonrası cildin yeniden yapılanması için güneş ışınlarından mümkün olduğunca kaçınılmalı ve nemlendirici kullanımı ihmal edilmemelidir.
Orta kimyasal peeling, hafif lekelerin giderilmesi için etkili bir yöntemdir. Ancak, cilt tipi, sağlık durumu ve beklenen sonuç gibi faktörlere göre doktorunuzla yapılan bir konsültasyon sonrası uygun olan yöntem seçilmelidir.
Orta kimyasal peeling çeşitleri arasında en yaygın olanı trikloroasetik asit peelingidir. Bu işlem, cildin üst katmanlarındaki hasarları ve lekeleri gidermede etkilidir. İşlem esnasında trikloroasetik asit solüsyonu uygulanır ve cildin kendini yenilemesi sağlanır. Peeling işlemi sonrasında öncelikle kızarıklık, kabuklanma, soyulma, şişme ve hassasiyet gibi yan etkiler görülebilir. Ancak bu etkiler, genellikle 1-2 hafta içerisinde kaybolur. Trikloroasetik asit peelingi, sivilce, akne, güneş hasarı, lekeler, kırışıklıklar ve ciltteki kahverengi lekelerin tedavisinde etkilidir. Tedavi sıklığı genellikle bir ayda bir veya altı ayda bir yapılabilir. Ancak bu tedavinin uygulanması öncesinde, hastaların cilt tipine, cilt rengi ve güneşe maruz kalma durumlarına bakılması gerekmektedir.
Derin kimyasal peeling, cildin en derin katmanlarını soyarak, ciltteki derin kırışıklıkları, akne izleri, yara izleri, pigmentasyon sorunları ve güneş hasarını tedavi etmek için önerilen bir işlemdir. Bu işlemin, sadece cildin en üst katmanlarını soyan daha hafif kimyasal peeling işlemlerinden farkı çok daha güçlü olmasıdır.
Derin kimyasal peeling işlemi, genellikle orta yaşlı veya yaşlı kişilere, hatta 20'li yaşlarda cilt hasarı olan kişilere uygulanır. Bu işlem, acılı bir süreçtir ve işlem sonrası birkaç gün cildin soyulması, şişmesi, kızarması veya hassasiyeti gibi yan etkileri olabilir.
Derin kimyasal peeling işlemi, öncesinde cilt doktoru veya estetik cerrahi uzmanı tarafından yapılacak bir değerlendirme sonrası belirlenir. İşlem, sadece sağlıklı ciltlerde uygulanabilir ve aynı zamanda cinsiyetten ve cilt tonundan bağımsız olarak hemen hemen herkes için uygundur.
Derin kimyasal peeling işlemi, deri altındaki hücre yenilenmesi sürecini hızlandırırken, derin lekeleri, cilt tonu dengesizliklerini, kırışıklıkları ve yara izlerini minimize eder. İşlem sonrası cilt, daha genç, daha pürüzsüz ve daha sağlıklı görünür.
Derin kimyasal peeling işlemi sonrası, cildin hassasiyeti arttığından, güneş hasarına daha yatkın hale gelir. Bu nedenle, işlem sonrası birkaç hafta boyunca güneş koruma ürünleri kullanmak son derece önemlidir. Aynı zamanda, nemlendirici kullanımı da cildin yenilenmesine yardımcı olur ve pul pul dökülme sürecini hızlandırır.
Kimyasal peeling işlemi, ciltteki problemlerden kurtulmak veya genç bir cilde sahip olmak isteyen birçok kişi tarafından tercih ediliyor. Peki, kimyasal peeling kimlere uygulanabilir? İşlem, cilt renginden bağımsız olarak hemen hemen herkes için uygun bir seçenektir.
Ancak belirli sağlık durumlarında, kimyasal peeling işlemi önerilmez. Özellikle gebelik, emzirme süreci ve aktif cilt enfeksiyonları olan kişiler için uygun değildir. Ayrıca, ciltte derin yaralar, egzama, sedef gibi hastalıklar olan kişilere de işlem önerilmez.
İşlem öncesi muayenenin yapılması ve sağlık durumunun değerlendirilmesi önemlidir. Cilt yapısına uygun olarak belirlenen kimyasal peeling çeşitleri ile işlem gerçekleştirilmelidir. Aksi takdirde yan etkileri ve riskleri artabilir.
Sonuç olarak, her ne kadar kimyasal peeling işlemi hemen hemen herkes için uygun olsa da sağlık durumu göz önünde bulundurulmalıdır. İşlem öncesi mutlaka bir uzmana danışılmalı ve gerekli muayeneler yapılmalıdır.
Kimyasal peeling işlemi sonrası cildin yenilenmesi için gereken süre oldukça önemlidir. İşlem sonrası cildin hassaslaştığı ve dış etkenlere karşı korunmasız kaldığı bir dönemi vardır. Bu süre boyunca özellikle güneş ışınlarına maruz kalmamak gereklidir. Güneş ışınları ciltte lekelerin oluşmasına ve ciltteki tahribatın artmasına neden olabilir. Bu nedenle işlem sonrasında güneşli havalarda dışarı çıkmak gerekiyorsa, güneş koruyucu kullanılması şiddetle tavsiye edilir. Güneş koruyucu seçimi yaparken, cildin hassasiyetine uygun olan bir ürün tercih edilmelidir.
Bunun dışında, işlem sonrasında cilt kuruluğu sıkça görülebilir. Nemlendirici kullanımı bu sebeple ihmal edilmemelidir. Nemlendirici, cildin nem dengesini sağlar ve cildin esnekliğini korur. İşlem sonrasında doktorunuzun önerdiği nemlendirici ürünler kullanılmalıdır. Nemlendirici ürünlerin seçiminde doğal içerikli ürünler tercih edilmelidir. Kimyasal içerikli nemlendiriciler, işlem sonrası ciltte tahrişe neden olabilir ve ciltteki hasarı arttırabilir.
Son olarak, işlem sonrası ciltte kabuklanma ve soyulma görülebilir. Bu süreçte cildin hassasiyeti arttığından, özellikle işlem sonrası ilk birkaç gün cildin sert bir şekilde ovuşturulması sakıncalıdır. Bunun yerine, yumuşak dokunuşlar ve nazik temizleme işlemleri tercih edilmelidir.
Dermatolojik lazer epilasyon yöntemi ile kalıcı olarak tüylerinizden kurtulmanız mümkün! Uzmanlarımız tarafından önerilen adımlarla, pürüzsüz bir cilde sahip olabilirsiniz. Detaylar için sitemizi ziyaret edin. …
PRP Tedavisi Nedir? Sağlık sektöründe sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Kanınızda bulunan trombositlerin vücudunuzun iyileştirme sürecinde kullanılması esasına dayanan PRP tedavisi hakkında daha fazla bilgi edinmek için bizimle iletişime geçin. …
Lekelerden kurtulmak isteyenler için yenilikçi bir yöntem IPL cilt yenileme! Evde rahatlıkla uygulanabilen bu yöntemle cildinizdeki lekeleri yok edin ve pürüzsüz bir cilde kavuşun. Detaylar için tıklayın! …